Skip to Content

1975-2010 Yılları arasında tarih ders kitaplarında Ermeni kimliğinin anlatımı



„Sevdiğimiz Yazarlar, Sevdigimiz Kitaplar“ başlıklı toplantılarımıza yeni bir konu ile devam ediyoruz. Yine formatımızda küçük bir değişiklik yaptık ve bir kitap veya bir yazar değil de bir tema seçtik.


Bilindiği gibi eğitim kurumları egemen ideolojinin aktarımında başat bir rol oynuyor. Toros arkadaşımız 8. ve 11. sınıflardaki Türkiye Cumhuriyeti Inkılap Tarihi ve Atatürkçülük
derslerinde Ermeni kimliğinin nasıl işlendiğini inceledi ve 2 Mart Cumartesi akşamı 19:30’da bulgularını bizlerle paylaşacak.

Bu sunumun ardından Mozaik Bar Akşamına kalıp sohbete devam edebilirsiniz.

Tarih: 2 Mart 2013, Cumartesi
Saat: 19:30
           Sunumdam sonra yemek ve sohbet
Yer: Mozaik, Stauffacherstr. 101a 8004 Zürich 


 

 Ünlü Fransız düşünür Louis Althusser, kapitalist modernitenin yaygınlaşmasıyla beraber toplumda varolan egemen ideolojinin üretiminde din kurumunun başat rolünün, eğitim kurumu tarafından üstlenildiğini söyler. Eğitim kurumunun bu egemen ideolojiyi toplumun genç bireylerine aktarma işlevinde, kuşkusuz ders kitapları önemli bir rol üstlenir. Bu sunumda çok genel olarak Ermeni kimliğinin Türkiye toplumunda nasıl algılandığından bahsettikten sonra, ders kitaplarında Ermeni kimliğinin kitaplardan örnekler verilerek nasıl işlendiği üzerinde duracağız. Bu işleniş tarzının ırkçı öğeler taşıdığı, varolan metinlerin çözümlemesi yapılarak ortaya konmaya çalışılacak.

Bilindiği üzere 1990’ların başına kadar, 1. Dünya Savaşı sırasında Ermenilere uygulanan kıyım, Türkiye`de tarih disiplini içerisinde toptan bir inkardı ve tarihçiler arasında bu meseleye herhangi bir eleştirel bakış, o güne kadar gözlenmemişti. Her ne kadar 1990`ların başından itibaren, resmi tarih anlatışının dışına çıkan az sayıda tarihçi, dönemin o zamanki yöneticilerinin Osmanlı`nın Ermeni nüfusunun yok edilmesinde ciddi sorumluluklarına ilişkin çalışmalara başlasalar bile, resmi tarih anlatımında olguya bakışta günümüze kadar herhangi bir değişiklik olmamıştır. Bu yüzden devletin ortaöğretim kurumlarında okutulan ders kitaplarının gerek bu tarihsel olguya gerekse bu konuyla bağlantılı olarak Ermeni kimliğine bakışının resmi düzeydeki bakışın bir kopyası oldugunu söylemek yanlış olmaz.

Türkiye`de okullarda zorunlu olarak okutulan ders kitaplarını inceleyen literatür, metinlerin ideolojik içeriklerini demokratik değerler ve insan haklarına uyumu açısından bir analize tabi tutmuştur. Bu konu üzerinde çalışma yapan akademisyenlerin önemli bir bölümü, ders kitaplarının belli bir ideolojinin aktarımı konusunda işlevsel olarak kullanıldığı konusunda görüş birliğine varmıştır. Bu konuda literatüre önemli katkıları olan Etienne Copeaux, aktarımı yapılan ideolojinin 1980 öncesinde milliyetçilik, 80 sonrasında ise Türk-İslam sentezci ideoloji olduğu konusunda görüş bildirmistir. Varolan literatürde henüz özel olarak Ermeni kimliğinin nasıl işlendiğine dair bir çalışmaya rastlanmamıştır. İşte bu sunumda 8. ve 11. sınıflarda Türkiye Cumhuriyeti Inkılap Tarihi ve Atatürkçülük derslerinde okutulan ders kitaplarında Ermeni sorununun nasıl işlendiği üzerinde duracağız.