Amerika’nın Irak’ı işgali yıllarında savaş uçaklarına bindirilerek bombalamaları güvenli mesafeden izleyip, hükümetin istediği yolda haberler veren ‚bindirilmiş gazeteciler‘ kavramıyla tanışmıştık. AKP iktidarının ‚olgunluk‘ yıllarında ‚yandaş medya ile, 17-25 aralık skandalından sonra da ‚havuz medyası‘ ile tanıştık.
Türkiye her geçen yıl basın özgürlüğü uluslararası sıralamasında irtifa kaybediyor. Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) örgütü, 2014 Dünya Basın Özgürlüğü Sıralaması’nda Türkiye’yi 180 ülke içerisinde 154. sıraya yerleştirdi.
Mozaik Etkinklikler Grubunun düzenlediği toplantıda uzun yılların gazetecisi Rıdvan Akar’la Türkiye’de Basın Özgürlüğünün dününü ve bugününü konuşacağız: - Basın özgürlüğü derken ne demek isteriz?
- Mülkiyet ilişkilerinden bağımsız bir basın özgürlüğü ne derece mümkündür?
- Son yıllarda medyada mülkiyet ilişkileri nasıl değişti?
- Türkiye’de basın özgürlüğünün sınırlanmasında yeni bir dönemi mi yaşıyoruz, yoksa tarih kısmi farklılıklarla kendini tekrar mı ediyor?
- Alternatif ifade olanaklarının, facebook, Twitter vs., varlığı, yaygınlaşması basın özgürlüğü açısından ne ifade ediyor?
- Kitap yayıncılığı alanında yasak tartışması en azından medyada duyulmamaktadır. Bu alanda yasağa gerek görülmüyor mu? Yayıncılar kendilerini mi sansür ediyorlar? Yoksa sansür edilecek bir şey mi çıkmıyor?
Bu ve benzeri soruları konunun bir uzmanıyla, Rıdvan Akar’la konuşacağız.
Deutsch
Türkçe